Hacer Foggo Cumhuriyet TV yayınında derinleşen yoksulluğu anlattı

featured

Yurttaşın cebine giren maaş her geçen gün erirken yoksulluk da derinleşiyor.

Yeni Eğitim-Öğretim yılı masraflarla başladı. Kırtasiye ödemeleri, servis ücretleri ve okul üniformaları velilerin cebini yaktı. 

Öte yandan yaklaşık iki hafta sonra üniversiteler açılacak olmasına rağmen büyükşehirlerde kira artışları sebebiyle barınma sorunu yaşanıyor. 

CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo, katıldığı Cumhuriyet TV yayınında derinleşen yoksulluğu gözler önüne serdi. 

“ÇOCUĞA BESLENME KOYMAK İÇİN BAKKALA YAZDIRIYOR”

Foggo, “Çalışan yoksulluğu diye bir kavram var artık. Çalışsanız bile temel ihtiyaçlarınzı karşılayamayacak hale gelebiliyorsunuz. Bu meseleyi uzun süredir çalışıyorum ve daha çok sosyal güvencesi olamayan insanlar, tekstil ve inşaat işçileri gibi kesimler yoksulluk içindeydi. Şimdi ise asgari ücretle çalışan bile çocuğuna beslenme koymak için bakkala yazdırıyor, kredi kartıyla gıda alınmaya başlandı” diye konuştu. 

“ÇOCUK OKULA HER GÜN 45 DK YÜRÜYOR”

Okulların açılmasının yoksul aileleri zorladığını ifade eden Foggo, “Ailelerle görüştüğümde servis ücretleri ve üniforma ücretlerini karşılamakta zorlandıklarını gördüm. Bir anne ile görüştüğümde servis parası veremeyeceklerini ve çocuğun 45 dakika yürüyeceğini söyledi. Kayıt paralarında da zorlandılar. Anasınıfına çocuklarını göndermekten vazgeçenler oldu” dedi. 

“AİLE YOKSULSA EĞİTİM İKİNCİ PLANA ATILIYOR”

Ekonomik sorunlar sebebiyle eğitime katılımın da düştüğünü beliten Foggo, “Çocuklar okula kayıt olsa da bir süre sonra okuldan alınıyor ya da çok fazla devamsızlık yapıyor. Lise sonda ayrılan çok öğrenci var. Bu çocuklar çocuk işçi oluyor. Okul terketmenin en önemli nedeni ekonomi. Aile derin yoksulluk yaşıyorsa eğitim ikinci plana atılıyor. Suça sürüklenen çocuk sayısı ve cezaevindeki çocuk sayısı da artıyor” ifadelerini kullandı. 

ÜNİVERİSTELİNİN BARINMA DERDİ BİTMİYOR!

Üniversite öğrencilerinin barınma sorununa değinen Foggo her geçen gün büyüyen krizi şu sözlerle anlattı:

“Görüştüğüm üniversite öğrencilerinden bir evde 7-8 kişi yaşayanlar var. Bazı öğrencilerin okulu bıraktığını ya da dondurduğunu biliyorum. Özel üniversitede olup da devlet üniversitesine geçiş yapanlar var. Örneğin bir öğrencinin uzun bir süre devlet okulunun kütüphanesinde kaldığını öğrenmiştim. Üniversite öğrencileri bazı şeyleri ailesinden de gizliyor. Kütüphanede kalıyor ya da geçici olarak bir arkadaşında kalıyor ancak ailesinin durumunu bildiğinden söylemiyor. Bu durumda derslerine konsantre olamazlar.”

“BİR AVUÇ ZENGİNDEN TASARRUF EDİLMELİ”

“Biz tüm devlet okullarında ücretsiz olsun diye kampanya yürütüyorduk. Milli Eğitim Bakanlığı anaokullarındaki yemeği kaldırdı” diyen Foggo sözlerine şu ifadelerle son verdi:

“Çocuğuna bir beslenme bile koyamamak büyük bir travma. Bütün bunları ne çocuklar ne de aileler yaşamalı. Öte yandan tek tip beslenme sebebiyle obezite artıyor. Gelişim bozukluğu, bodurluk ve kronik açlık arttı. Bunların sebebi çocukların evde veya okulda doğru dürüst bir şey yiyememesi. Tasarruf diyerek çocukların bir lokmasını kesmek yerine bir avuç vergi kaçıran zenginden tasarruf edilmeli. Onların eğitime kazandırılması ve iyi bir eğitim almasıdır asıl tasarruf.”