Yeni bir araştırmayla, banka hesapları ortak olan ve mali durumlarını birlikte yöneten çiftlerin evliliklerinin daha uzun ömürlü olduğu ortaya çıktı. Araştırma ortak banka hesapları olan evli çiftlerin yalnızca daha iyi ilişkilere sahip olmadığını, aynı zamanda para için daha az kavga ettiklerini de ortaya koydu.
ABD’de yayın yapan Journal of Consumer Resource dergisinde yayımlanan araştırma, 2 yıllık süre içerisinde yeni evli 230 çift üzerinde yapıldı. Araştırmanın başlangıcında ayrı banka hesapları bulunan katılımcılar, araştırmacılar tarafından üç gruba ayrıldı.
Uzmanlar, birinci gruba ayrı banka hesaplarıyla devam etmeleri, ikinci gruba da ortak hesaba geçmelerini söyledi. Üçüncü grubun ise kendi başına karar vermesine izin verildi.
Araştırmacılar, ortak banka hesabı açmaları söylenen çiftlerin aralarındaki bağın, ayrı hesaplara sahip olanlara göre önemli ölçüde kuvvetlendiğini gözlemlediklerini ifade etti.
Pek çok çiftin arasında tartışma konusu olan ‘Ortak hesap olmalı mı?’ sorusunu biz de çiftlere sorduk. Psikolojik Danışman Dolunay Kadıoğlu ise konuyla ilgili yorumlarda bulundu.
‘ORTAK HESABIMIZ OLURSA HER HARCAMANIN HESABINI VERMEM GEREKECEK’
İrfan S. (33)
Evlenmeden önce eşimle her şeyi konuştuğumuz gibi para pul konularını da konuşup tartışmıştık. Eşim “Ben maaşım yatınca direkt sana aktarayım, ihtiyacım oldukça senden isteyeyim, sen de evin giderlerini tek bir hesap üzerinden kontrol edersin, sana da kolaylık olur” önerisiyle gelmişti. Peki ama neden? Bu çok saçma… Eğer ortak bir hesap üzerinden ilerlersek yapacağım her harcamanın hesabını vermek zorunda kalacağım. Bu durum onun için de geçerli.
Örneğin, benim forma ve retro fotoğraf makinelerini içeren küçük çaplı bir koleksiyonum var. Şimdi bir ortak bütçe havuzu yapsak, o havuzdan bu hobim için para harcasam, buna bir kez göz yumulur ikincisinde laf söylenmeye başlanır. Ayrıca bütçe tek bir yerde toplanırsa bir vakit sonra “Neden boşa harcıyorsun, para biriktirelim” denir. Ama ben para biriktirmeyi seven biri değilim. Para biriktirilecek bir şey değil benim için… Hayat büyük planlar yapacak kadar uzun değil. Kazanıyorsan harcayacaksın. İçinde bulunduğun ‘an’dan bir tane daha yok.
Özetle ortak bir hesabımız yok. İkimiz de birbirimizin maaşlarının ne kadar olduğunu biliyoruz. Her ay giderlerimiz de belli… Bu giderler de herkesin olduğu gibi; mutfak ve banyo alışverişi, faturalar, ev kirası vs. Bunları eşit şekilde maaşların durumuna göre paylaştık. Onun dışında kalan parayı gönlümüzce harcıyoruz. En azından ben harcıyorum, eşim parasını ne yapar bilmem bile… O da benim ne yaptığımı bilmez. Kendine bir şey isterse gider alır, ben de öyle yaparım. “Şunu alacağım” ya da “Bunu yapacağım” diye birbirimize sormayız, söylemeyiz…
Şimdi çocuğumuz olacak, onun giderlerini de bölüştük. Çocuğun giderleri belki, biraz olsun bu düzeni bozabilir ama şu bir gerçek ki asla ortak bir hesap açmayacağız. Üstelik araştırmacılara kötü bir haberim var: Çok mutluyuz ve ayrılmayı hiç düşünmüyoruz.
‘ORTAK BİR HAYATI PAYLAŞIYORKEN, HESAPLARI AYIRMAK DA NEYİN NESİ?’
Nurten E. (29)
Bence evliliklerde para ya ortak hesapta ya da kadında olmalı. Çünkü çoğu erkek parayı nasıl kullanması gerektiğini asla bilmiyor. Eşim benden çok daha fazla maaş almasına rağmen evlenene kadar neredeyse hiç para biriktirememiş, harcadığı paraların birçoğu da boşa gitmiş. Şimdi geriye dönüp baktığında hiçbir şeyi yok.
Ben de bu halini bildiğim için daha evlenmeden ortak bir hesabımız olacağı şartını koydum. Eşim başta suratını ekşitip, itiraz etse de gerekçeleri sununca beni haklı buldu veya haklı buluyormuş gibi davranmak zorunda kaldı. Zaten ortak bir hayat paylaşmak için bir yola çıkmışken, hesapları ayırmak da neyin nesi?
Hesaplar ortak olunca kadın bir şekilde doğru yönetiyor parayı. Çocuğum olduğundan beri çalışmadığım halde benim param asla bitmiyor ama kocamın parası çok hızlı bitiyor. Bir de ortak hesap olmasa ayın ilk haftası tüm paramız biter, ayın kalanını kredi kartlarını kullanarak geçiririz herhalde. O yüzden benim gibi savurgan eşi olan kişiler için ortak hesap şart.
‘MARKET ALIŞVERİŞİNİN PARASINI BİLE BÖLÜŞEREK ÖDÜYORUZ’
Simge G. (35)
Eşimle üniversitede tanıştık ve ikimiz de öğrenci evinde yaşıyorduk. O zamanlardan gelen alışkanlıktan mıdır bilinmez, hâlâ öğrencilik hayatında olduğu gibi yaşıyoruz. Mesela market alışverişi yaptıysak bölüşüyor, aldığımız arabanın taksitini her ay birimiz ödüyoruz. Anlattığımızda herkese çok garip gelen bu düzen bizim huzurumuzun temeli. Zaten yıllardır huzurlu bir şekilde sürdürdüğümüz düzen varken, sırf evlendik diye neden hesapları birleştirelim?
İkimiz de tıpkı bu düşünceye sahip olduğumuz için her ay kirayı, faturaları ve kredi kartı taksitlerimizin parasını ortaya koyuyoruz. Geri kalan paranın hesabını ise ne ben eşime soruyorum ne de eşim bana soruyor. Herkes kendi parasını özgürce istediği alana harcıyor. Tabii benim maaşım eşimden biraz daha düşük olduğundan bazen erkenden tüm paramı harcayıp, eşimden istediğim de oluyor. Ama ortak bir hesap olsaydı oradan da alırken mutlaka eşime sormam gerekecekti.
Mesela bu yaz gideceğimiz tatili planladık, otel ve uçak rezervasyonlarını da yaptırdık. Eşim tüm tatil ödemesini yaptı, ben ise iki ay içinde parayı biriktirip kendi payıma düşeni ödeyeceğim. Bundan asla rahatsız olmuyorum. Çünkü ikimiz de tatile gitmek istiyorken, tüm parayı eşimin ya da benim ödememe gerek yok. Bence uzun evliliğin sırrı banka hesaplarını birleştirmek değil de ayırmak kesinlikle.
‘KENDİ MAAŞINDAN FAZLASINI HARCIYOR, BEN HARCAYINCA KIZIYOR’
Ozan Ö. (41)
Dört kişilik bir aileyiz ve evde hesaplarımız ortaktı. Ben evlenene kadar maaşımı aldığımda ihtiyacım olan kadarını kendime ayırıp, gerisini ortak aile hesabımıza atıyordum. Yıllardır asla bu konuda sorun yaşamadık. Kimi ay annem fazla harcıyor, kimi ay kardeşim daha fazla harcıyordu ama kimse birbirine hesap sormuyordu.
Evlenmeden önce de eşimle ortak hesap olacağı konusunda bir karar verdik ve öyle de yaptık. İlk başlarda her şey tıpkı ailemde de olduğu gibi ilerlerken, sonradan eşim ben fazla harcama yaptığımda bunu sorun yapmaya başladı. O fazla harcadığında mutlaka bir bahanesi vardı, benim harcamalarım ise kabul edilemezdi, ben fazla harcayınca kızıyordu. Hatta bazen kendi maaşından fazla bile harcadığı oluyordu, olabilirdi de…
İstiyordu ki ortak hesaptan aldığım her paranın kuruşu kuruşuna hesabını vereyim. Ben ise böyle alışmamıştım, zaten kendi kazandığım parayı harcarken de eşim de olsa birine soracak değildim. Artık harcama konuları aramızda sorun olmaya başladığında eşimi karşıma alıp konuştum. Her ay ortaya ödemelerimiz için bir para koyacak ve gerisini kendi hesaplarımızda tutacaktık. Bunu yapmaya başladığımız ilk aylar yine hesap sormaya devam ediyordu tabii. Karşı bir atakla ben de onun harcamalarının hesabını sormaya başlayınca zararlı çıkacağını anladı. Artık kimse kimseye harcama hesabı sormuyor ve evliliğimiz huzurla sürüyor.
‘ORTAK HESAP ÖNEMLİ, TABİİ EŞİNİZ BENİMKİ GİBİ DEĞİLSE’
Erdal T. (39)
Ortak hesap bence bir evliliğin en önemli şartlarından biri olmalı. Tabii eşiniz benimki gibi değilse… Güçleri birleştirmek ve maddi konuda da birlikte ilerleyebilmek için çıktığımız ortak hesap yolunu eşim çok yanlış anladı. Oraya yatırdığımız paradan ihtiyaçlarımızı karşıladıktan sonra kalanın hepsi sanırsın onun. Kendime bir şeyler almak için ortak hesaptan para çekeceğim zaman eşime de söylüyorum ama her seferinde ‘Bu ay ben bir şeyler alacağım, sen bir dahaki ayı bekle’ diyor. Böyle diye diye yaklaşık beş aydır istediğim hiçbir şeyi alamıyorum. Ancak eşime gelen kargoların ardı arkası kesilmiyor. Neredeyse kargo görevlisi sadece bizim eve çalışıyor.
Beni her ay oyaladığı için de neyse ki biraz vicdan azabı duymuş olmalı ki hafta sonu gelen kargolar, apartman girişindeki kutuya bırakılıyor. Bunun sebebi de benim görüp, sorun çıkarmamam. Kargo görevlisiyle bu konuda bile anlaşmış. Fark etmem pek de uzun sürmedi ve hesapları ayırmak istediğimi söyledim. Şimdi rahat rahat istediğimi alıyor, kimseye hesap vermiyorum.
ORTAK HESAP EŞLERİN BİRBİRİNE GÜVENİNE KATKIDA BULUNUR
Aile bütçenin birlikte oluşturulmasının çiftin birbirine karşı şeffaf olduğunu ve sağlıklı iletişim kurabildiğini gösterdiğini ifade eden Psikolojik Danışman Dolunay Kadıoğlu, “para gibi zorlu bir konuda, ev gelir giderleri hakkında konuşabilmek, ortak hedefler belirleyip ilerleyebilmek, aynı fikirde olunmadığında ise tartışabilmek ve uzlaşmaya çalışmak tam bir iletişim pratiğidir. Bütçenin beraber yapılması ve yürütülmesi ilişkinin ‘biz’ alanını geliştiren bir konudur” dedi.
Kadıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bütçeyi beraber yapmak, hesaplarının ortak olması veya ayrı bile olsa şeffaf olması, eşlerin birbirlerine ve aileye güvenlerinin artırırken, hayatın müşterekliğini de kanıtlar. Maddi bir zorluk olduğunda beraber çözmeye çalışmak, maddi zorluk olmasa bile ortak dil geliştirmek ilişkinin kas gücünü arttır ve hayatın zorlu dönemeçlerinde çiftin bu zorlukları aşmasını kolaylaştırır.Bu durum bile tek başına ilişkinin ömrünü arttırır diyebiliriz.”
EVLENMEDEN ÖNCE YA DA İLK İKİ YILDA KONUŞULMALI
Bütçe konusunun evlenmeden önce konuşulmasının daha anlamlı olacağının altını çizen Dolunay Kadıoğlu, “Ancak her şeyin biraz toz pembe olduğu flört ya da nişanlılık evresinde evin bütçesini ya da Ortak hesap konusunu konuşmak ve uzlaşmak pek de kolay olmayabiliyor. Evliliğin ilk 2 yılı ilişki dinamiklerinin deneyimlendiği ve oturduğu yıllardır. Bu nedenle bu iki yıl içinde de konuşulabilir ve uygun bir yol bulunabilir. Ancak taraflardan biri ortak hesap konusuna sıcak bakmıyorsa hesaplar ayrı olmalı ve ev içi harcamalar mümkünse denk bölüşülmeye çalışılmalıdır” ifadelerini kullandı.