Türkiye’yi sarsan deprem felaketine CHP’li Suzan Şahin, Hatay İskenderun’daki evinde yakalandı. 6 Şubat’tan beri sahada vatandaşların yardıma koşan Hatay Milletvekili Şahin, 8 Mart’ta TBMM’de yaptığı konuşmada Hatay’ın durumu anlatırken gözyaşlarını tutamadı.
‘KEFEN VERMEDİNİZ’
Şahin, “Hatay’a zamanında gelmediniz, Hatay’ı ölüme terk ettiniz, Hatay’a kefen bile vermediniz, 40’lı 40’lı kıyafetleriyle battaniyelere, bazıları da sarılı olmayan bacaklarıyla gömüldü, bazıları gömülemedi bile, uzun günler sıra bekledi. Gönüllü gelenlere AFAD yeleği, asker kıyafeti giydirdiniz. Onları korumak mıydı maksadınız, acziyetinizi kapatmak mı?” diyerek iktidarı eleştirdi.
‘KULAKTAN DOLMA BİLGİ’
Şahin bu sözlerinden sonra Erdoğan tarafından hedef alındı. Erdoğan, CHP’li Şahin’i kastederek, “Parlamentoda ana muhalefetin bazı temsilcilerinin garip garip konuşmalarını dinliyorum. Bu zavallılar… Daha bizim ilk gün bakan arkadaşlarımız deprem bölgelerindeydi. Biz yaralıyız, dertliyiz. Hanımefendi konuşuyor; öyle senin konuştuğun gibi değil. Hatay milletvekiliymiş. Biz sadece Hatay değil 11 ilin 11’inde de çalışmaları sürdürdük” diye konuştu.
CHP’li Şahin, Erdoğan’ın sözlerine Cumhuriyet’ten yanıt verdi. Kulaktan dolma bilgilerle konuşmadığını, bire bir yaşadıklarını anlattığını söyleyen Şahin, “En çok can kurtaracağımız zaman olan ilk 3 gün kimse gelmedi. 3 gün burada yaprak bile kımıldamadı. Israrcıyım. 4. güne kadar asker gelmedi. Israrcıyım. Asker, 4. günden itibaren sevk edilmeye başlandı. Göçükte arama kurtarmayı, araçla birleştiremediler. Hâlâ ısrarcıyım. Telefonlar üç gün çekmedi, göçük altındakiler belki bize ulaşmaya çalıştı ama ulaşamadı. Bunun sorumluluğu kimde? Hataylılar neyin ne olduğunu biliyor” tepkisini gösterdi.
‘SORUNLAR ÇÖZÜLEMEDİ’
34. gün bitmesine karşın barınma sorununun hâlâ tamamıyla çözülemediğine dikkat çeken Şahin, şunları kaydetti:
“Konteyner ve çadır eksik. Hâlâ 10 telefondan 9’u çadır diye çalıyor. Ben söylediğim her şeyin arkasındayım. Çadırla ilgili bazı iç donanımlara da çok fazla ihtiyaç var. Çadırın paleti, yorganı, battaniyesi, ısıtıcısı yok. Çadırların bazıları boş, bazıları dolu geliyor. Hala insanların hijyen sorunu var. Tuvalet ve duş eksiği çok büyük. Salgın hastalıktan korunamayacaklar. Bir an önce düzenlenmesi lazım.
‘İŞÇİ ÇALIŞTIRILAMIYOR’
Şu an çadırlardan çok konteynerlere yükleniliyor. Bir TIR’a iki konteyner sığıyor. Demiryoluyla veya demonte şekilde konteynerlar geliyor ama… İskenderun’daki işadamlarının sektörlerini devam ettirmek için işçiye ihtiyaçları var. Barınma sorununu çözmeden de işçiyi çalıştıramıyorlar. İlk etapta kendi işçisinin barınma sorununu çözmek için işçi sayısı kadar çadırkent ve konteynerkent kurmaya çalışıyor. İskenderun’da işverenler bunu kendi imkanlarıyla yapıyor.”