TK Elevator 2020/2021 mali yılında stratejik hedeflerine ulaştı

featured

İnovasyon ve sürdürülebilirlik stratejilerini kararlı bir şekilde uygulamaya devam eden TK Elevator, 2020/2021 mali yılında pandemi süreciyle birlikte malzeme maliyetlerinde yaşanan artışa rağmen stratejik hedeflerine ulaşmayı başardı. Uyguladığı kapsamlı dönüşüm programı sayesinde satış hacmi ve karlılığında artış yakalayan şirket, büyüme ve verimliliği artırma hedefini odak noktasında tutmayı sürdürüyor.

Bağımsız bir şirket olarak birinci yılını bitiren TK Elevator, 30 Eylül tarihinde sona eren 2020/2021 mali yılında faaliyet performansını önemli düzeyde artırarak stratejisinin önemli hedeflerine ulaştı. Şirket; koronovirüs pandemisi, malzeme maliyetlerindeki artış ve tedarik zincirinde yaşanan problemlerin yol açtığı büyük dalgalanmalara rağmen hem geçtiğimiz yıla hem de pandeminin etkilemediği 2018/2019 mali yılına kıyasla tüm kilit performans göstergelerinde önemli bir başarı yakaladı. Kur etkilerinden arındırılmış sipariş hacmini yüzde 5’lik bir artışla 8,1 Milyar Euro’ya ulaştıran TK Elevator; satış hacmini ise özellikle de Çin pazarı ve ev çözümleri sektöründe yaşanan çift haneli büyüme sayesinde yüzde 4 artırarak 8 Milyar Euro’ya çıkardı. Zorlu ekonomik koşullar ve döviz kurunun olumsuz etkilerine rağmen ilgili mali yılda FAVÖK (Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kar), 1,1 milyar üzerine çıkarak önceki iki yıl sonuçlarını önemli düzeyde aştı. Şirketin FAVÖK marjı yüzde bir puandan daha fazla artarak yüzde 14 üzerine ulaştı.

 

İnovasyon ve dijitalleşmeye ağırlık verildi

Ürün ve hizmetlerinin dijitalleştirilmesi konusunda çok başarılı bir yıl daha geçiren TK Elevator, müşterilerinin kullanımına sunduğu bulut merkezli çözümü MAX ile sisteme bağlı asansör ve yürüyen merdivenlerden gelen verileri gerçek zamanlı olarak analiz ederek akıllı bakım ve optimal müşteri servis hizmetlerine olanak tanıdı. Asansörlerle ilgili arıza ve bakım sürelerinin şeffaf olarak paylaşıldığı MAX aracılığıyla müşterilere detaylı sistem analizleri sunuldu. Bu sayede TK Elevator tarafından bakımı yapılan asansörlerin sorunsuz çalışabilme süreleri uzarken müşteri memnuniyeti de sağlandı. Tüm bunların yanı sıra modüler yapı taşlarının yeniden kullanılmasına imkân sunan platform stratejisi; yeni ürün geliştirme süresini ve maliyetlerini azaltırken, yeni iş modellerine olanak tanıyarak operasyon verimliliğini de artırdı.

 

TK Elevator’da yenilikçi dijital çözümler asansörlerle sınırlı kalmadı. Yenilikçi bir uzaktan kontrol sistemi olan MAX Automate’tan artık havalimanı işletmecileri ve yolcuları da faydalanmaya başladı. Yolcu biniş köprüsünün herhangi bir yerden güvenli bir şekilde yönetilmesini sağlayan sistem, kullanıcılara pratiklik ve verimlilik sunuyor.

 

TK Elevator, yüksek binalar için geliştirilen, lineer motoru sayesinde dikey ve yatay hareket edebilen dünyanın ilk halatsız asansörü MULTI ile de önemli bir aşama daha kaydetti. MULTI’nin birden fazla kabini tek bir kuyuda aynı anda ve otonom bir şekilde hareket ettirebilme özelliği sayesinde, mevcut kuyu alanı daha verimli bir şekilde kullanılabiliyor. Bu durum asansörler için gereken yapı alanını yüzde 50’ye kadar azaltıyor.

 

Geçtiğimiz mali yılda MULTI’nin şehirlerin planlamasına inovatif bir çözüm olarak dahil edilmesi sürecinde önemli ilerlemeler kaydedildi. Örneğin, DigiPara’nın ‘Lift Designer’ yazılımı yalnızca birkaç tıklamayla 3D modellerin oluşturulmasını sağlıyor. Modeller tüm binaya ait 3D tasarımın içinde tam olarak konumlandırılabiliyor. Bu sayede asansör sistemi binalarla tam bir uyum yakalarken proje planlama sürecinin erken aşamalarında daha kapsamlı bilgi ve daha doğru planlama imkânı sunuyor. Bu yıl düzenlenen Expo 2020 Dubai’de, TK Elevator’ın MULTI sistemi öncü projeler arasında gösterildi.

 

Sürdürülebilirlikte öncülük rolü tasdik edildi 

TK Elevator, bu dönemde sürdürülebilirlik alanında da önemli sonuçlar elde etmeye devam etti. Şirketlerin ve şehirlerin çevresel etkilerini açıklamalarına yardımcı olmasıyla tanınan kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan CDP (Carbon Disclosure Project-Karbon Saydamlık Projesi); şirketin iklim değişikliğiyle mücadelede üstlendiği öncülük rolüne arka arkaya ikinci defa A notu verdi. TK Elevator ayrıca, uluslararası alanda tanınan derecelendirme kuruluşu Sustainalytics tarafından en son yapılan küresel ESG (Environmental, Social and Corporate Governance-Çevresel, Sosyal, Kurumsal Yönetişim) risk derecelendirmesinde makine sanayi sektöründeki 500’den fazla şirket arasından birinciliği göğüsledi. Bu sonuç, şirketin benimsediği sürdürülebilirlik yaklaşımı ve iş başarısının birbirlerinden ayrılmaz olduğu prensibinin doğruluğunu bir kez daha kanıtladı. TK Elevator, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin 10 ilkesini ve “1.5°C İçin İş Dünyası Harekete Geçiyor” kampanyasını desteklerken, 2050 yılı itibariyle karbon emisyonunu “net sıfıra” düşürme hedefine yönelik çalışmalar da yürütüyor.

 

Güçlü bir yönetim ekibi ve katılımcı çalışanlar

TK Elevator’ın girişimci yönetim ekibi, iki yeni Üst Düzey Operasyon Direktörüyle (COO) genişletildi. Yönetim Kurulu Üyeliğine atanan Vincent Della Valle, COO olarak sektörde edindiği tecrübelerini üretim, ürün yönetimi, tedarik zinciri ve dijitalleşme olmak üzere değer yaratan önemli alanlarda kullanarak TK Elevator’ın verimliliğinin artırılmasına katkıda bulunacak. Kevin Lavalle, Kuzey Amerika İş Birimi sorumluluğuna ek olarak atandığı Saha COO ve Yönetim Kurulu Üyeliği görevleriyle servis alanında maksimum müşteri memnuniyetinin ve dijital inovasyonun sağlanmasına odaklanacak.

 

Dr. Philipp Voet van Vormizeel ise insan kaynakları, hukuk, uyum, verilerin korunması ve çalışan ilişkilerinden sorumlu Dr. Detlef Hunsdiek’in emekli olmasıyla boşalan Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildi. Van Vormizeel; kurum için yüksek değer yaratan, çalışan katılımcılığı ve bağlılığının güçlendirilmesine odaklanan verimli bir insan kaynakları organizasyonu hedefliyor. Halihazırda bu alanda da önemli aşamalar kaydeden şirketin ilk çalışan anketinde güçlü bir katılım oranı yakalandı. Anket sonuçları ise şirkette iş yerine son derece bağlı bir işgücünün bulunduğunu ve bunun şirketin sürdürülebilir gelişiminin ardındaki itici güç olduğunu teyit etti.

 

Başarılı marka konumlandırması iki ödül birden getirdi

Şirketin 2021 yılında yeni marka kimliğini başarıyla hayata geçirmesi ve grubun genel merkezini Essen’den Düsseldorf’a taşıması, grup içinde bağımsız ve girişimci ruhun getirdiği pozitif bir hava yarattı. Başarılı bir marka lansman süreci yaşayan şirket; dünyaca ünlü Red Dot Ödüllerinde “Marka Tasarımı & Kimliği” ve “Kurumsal Tasarım & Kimlik” kategorilerinde iki ödüle birden layık görüldü.