Karara göre Marmara Denizi ve Adalar Özel Çevre Koruma Bölgesinde 19/10/1989 tarihli ve 383 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uygulanacak. İstanbul ili, Adalar ilçesi (Prens Adaları) ile Balıkesir İli, Erdek ve Marmara ilçeleri sınırlarındaki mevcut her ölçekteki plan, plan kararları ve projeler konusunda Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre yapılacak değerlendirme sonuçlanıncaya kadar herhangi bir uygulama yapılamayacak. Marmara Denizi ve Adalar Özel Çevre Koruma Bölgesinde ilgili mevzuat hükümlerine göre çevrenin araştırılması, korunması ve izlenmesine ilişkin belirlenecek usul ve esaslar ile bunların yansıtıldığı planlar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca hazırlanıp onaylanacak. Soz konusu usul ve esaslar çerçevesinde bölgedeki faaliyetlerle ilgili tedbirlerin alınması, kontrolü ve izlenmesi yetkisi de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na ait olacak. İlan edilen bölgede kararın yayın tarihinden önce onaylı planlarına veya mevzuata uygun olarak ruhsatı alınmış ve inşaatı su basma seviyesinde tamamlanmış yapıların inşaatına ruhsat ve eklerine göre devam edilecek. Marmara Denizi ve Adalar Özel Çevre Koruma Bölgesinde noktasal ve/veya yayılı olarak atık su deşarjları, debisine bakılmaksızın deşarj standartları sağlanarak yapılabilecek. Bölgede harekat eğitim sahaları ile askeri yasak ve güvenlik bölgelerinde yürütülecek faaliyetler, Milli Savunma Bakanlığı ile koordineli olarak yapılacak.
‘Zengin ve tertemiz’
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Twitter’dan Marmara Denizi ve Adalar’ın ‘Özel Çevre Koruma Bölgesi’ ilanını değerlendirdi. Kurum, “Bu tarihi kararla ekolojik değeri, biyolojik çeşitliliği, doğal kaynakları, kültürel ve estetik değerleri yüksek olan Marmara Denizi’mizi koruma altına almış ve deniz yaşamının devamlılığını sağlamış oluyoruz. Hazırladığımız Marmara Denizi Bütünleşik Stratejik Planı hedeflerimizden olan Özel Çevre Koruma Bölgesi ilanının onayıyla denizimizde bilimsel, ekolojik temelli, doğa dostu faaliyetler yürüteceğiz. Hedefimiz, Türkiye’nin yeşil kalkınma devrimi çerçevesinde sürdürülebilir, biyoçeşitlilik açısından zengin ve tertemiz bir Marmara. Yaşayan ve yaşatan bir Marmara” ifadelerini kullandı.